Felaket anlarında Allah'ı anıp O'na sığınmayan pek az insan vardır. Böyle anlarda insanlar duaya baş vurur, Allah'a yalvarırlar. Hatta öyle ki taptıkları putlarını, uydurma tanrılarını, taparcasına bağlandıkları servetlerini, makamlarını unutarak fıtri bir eğilimle kurtuluşu yalnız Allah'tan dilerler.
Bu durum En'âm suresi 40 ve41. Ayet-i kerimelerinden şöyle ifade buyrulmaktadır.: "De ki, "Söyleyin bakalım. Acaba size Allah'ın azabı gelse veya size kıyamet saati gelip çatsa (böyle bir durumda) siz Allah'tan başkasına mı yalvarırsınız? Eğer (putların size yararı dokunduğu iddianızda) doğru söyleyenlerseniz (haydi onları yardıma çağırın). Hayır! (Bu durumda) yalnız O da dilerse (kurtulmak için) dua ettiğiniz sıkıntıyı giderir ve siz o an Allah'a ortak koştuklarınızı unutursunuz."
Ancak birçok insan sıkıntıdan kurtulup da her şey tekrar yoluna girince yeniden eski isyankar tutumlarına dönmektedir. Aynı surenin 63 ve 64. ayetlerinde insanlar bu zaafları hususunda uyarılmakta, kendilerini dert ve kederlerden kurtaranın Allah olduğu, dolayısıyla zor zamanlarda olduğu gibi rahata kavuştuklarında da O'na şirk koşmamaları gerektiği hatırlatılmaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder